Tiroid Biyopsisi

Tiroit ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB), kanser şüphesi bulunan tiroid nodüllerine uygulanan bir tanı yöntemidir. Genellikle, radyoloji tarafından, ultrason eşliğinde uygulanan bir yöntemdir. Çok büyük ve ele gelen nodüllerde ultrason yapılmadan, direkt olarak uygulanabilir. Yöntemin esası, ince iğneli bir enjektörle tiroit nodülünün içerisine girilerek, buradan alınan aspiratın sitolog tarafından incelenmesidir. Yani, alınan materyal hücre yapısı açısından incelenir. Unutulmamalı ki, bu bir doku incelemesi değildir. İnceleme sonucu ; Kanser, şüpheli, iyi huylu ya da yetersiz materyal olarak gelebilir.

Tiroid biyopsisi neden yapılır?

Tiroit dokusu içerisinde gelişen nodüllerde eğer kanser şüphesi uyandıran bulgular varsa, biyopsi yapılması tercih edilir. Bir troid nodülünde kanser şüphesi uyandıran değişiklikler; hızlı büyüme, nodül çapının 2 cm den büyük oluşu, solid (katı) nodül oluşu, muayenede nodülün çok sert ve hareketsiz oluşu, boyunda aynı taraftaki lenf bezlerinde büyüme, giderek artan bir ses kısıklığı ve bazı kan belirteçlerinde yükselmedir. Tiroid nodülü bulunan bir hastanın değerlendirilmesi sonucu, kanser şüphesi uyanıyorsa, mutlaka biyopsi önerilir. Tiroide uygulanan ince iğne biyopsisi (İİAB) hiçbir zaman doku tanısına ulaşmamızı sağlamaz. Bunun nedeni de, ince bir iğneyle alınan materyelin bir doku değil, hücre topluluğu oluşudur. Yani, patolog sadece hücrelere bakarak bir karar vermektedir.

Bunun sonucunda, ince iğne biyopsisinin doğruluk oranı, ancak %65 ila %85 arasında değişebilmektedir. Yani güvenilirliği çok yüksek olan bir biyopsi yöntemi değildir. Onun için, tiroit nodülünde biyopsi sonucu ne olursa olsun, hekimin tiroid kanseri şüphesi devam ediyorsa, doku tanısına ulaşabilmek için mutlaka ameliyat gereklidir. Şöyle özetleyebiliriz; Bir tiroid nodülünde, ince iğne biyopsisi sonucu eğer kanser tanısı konulursa, bunun %99 doğru olduğunu varsayabiliriz. Çünkü patolog kanserli hücreyi görerek karar verir. Ancak, eğer biyopsi sonucu kanser olmadığını söylüyorsa , yani iyi huylu olduğunu söylüyorsa buna dayanarak %100 karar vermek doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü ince iğne aspirasyon biyopsisinin yanlış negatif olma ihtimali %35’e kadar çıkabilmektedir. İnce iğne biyopsisi sonucu kanser olmadığı söylenen bir vakada, eğer hekimin kanser şüphesi devam ediyorsa, hasta mutlaka ameliyat edilerek çıkarılan tiroit bölümünün patolog tarafından doku incelemesi yapılmalıdır. Bu yaklaşımla, gerçek doku tanısına ulaşmak mümkündür.

Tiroit biyopsisi zararlı mı?

Tiroid ince iğne biyopsisi, genellikle komplikasyon oranı çok düşük olan bir uygulamadır. Çok seyrek olarak hafif ağrı, hafif kanamalar veya hafif ödem meydana gelebilmektedir. Bunların dışında zararlı bir uygulama olduğu söylenemez. Ancak, ilk yapılan tiroit biyopsisinde, nodülde bir kanser şüphesi mevcutsa, iğne biyopsisinin sık sık tekrarlanması tercih edilmemelidir. Bunun da nedeni, şüpheli olarak tanımlanan nodülde gerçekte bir kanser varsa, bunun yapılan sık biyopsilerle tiroit kapsülü dışına yayılma ihtimalidir. İkinci bir neden de, yapılacak muhtemel bir ameliyatta yapışıklıkları arttırması nedeniyle bazı zorlukların ortaya çıkabilmesidir. Genel olarak baktığımızda; tiroid ince iğne biyopsisi, “zararlı olmayan” ancak sık tekrarlanması tercih edilmeyen bir tanı yöntemidir.

Tiroid biyopsisi acı verir mi?

Tiroit biyopsisi, genellikle cildin lokal anestezi ile uyuşturulması ile birlikte yapıldığından acı veren bir yöntem değildir. Hasta rahatlıkla, herhangi bir acı hissetmeden “tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisini” yaptırabilir. Biyopsi yaptırdıktan sonra günlük hayatına kaldığı yerden devam edebilir.

Tiroid biyopsisinden sonra yemek yenir mi?

Tiroit biyopsisi yaptırmadan önce aç kalmaya gerek yoktur. Kişi biyopsi öncesi yeme ve içme konusunda herhangi bir kısıtlama yapmaz. Biyopsi yapıldıktan sonra da rahatlıkla yemek yiyebilir ve sıvıları içebilir. Herhangi bir diyet kısıtlaması yapılmaz.

Tiroid biyopsi sonrası ağrı olur mu?

Tiroit biyopsi sonrasında biyopsi yapılan bölgede çok hafif bir ağrı ve hafif ödem görülebilir. Klasik ağrı kesicilerle bu ağrı rahatlıkla ortadan kaldırılabilir. Hastanın biyopsiden sonra iki gün süreyle, ağrı olursa ağrı kesici kullanması önerilmelidir.

Tiroit biyopsisi sonrası yan etkiler nelerdir?

Tiroid biyopsisi sonrası gelişebilecek yan etkiler; Ağrı, ödem, ve kanamadır. bunlar, oldukça düşük seviyede ve seyrek görülen yan etkiler olmaktadırlar. Biyopsiden sonra gelişen “ağrı”, hafif ağrı kesicilerle tamamen ortadan kaldırılabilir. Biyopsi bölgesindeki nodül içerisinde gelişen bir “kanama” kendini şişlik ve gerginlik hissi yanında bir ağrı ile belli eder. Bu durumda, biyopsiyi yapan hekime başvurmak ve gerekli tıbbi desteği almak uygun olur. Genellikle, kendi kendine düzelen bir durumdur. Tiroid biyopsi sonrasında gelişen “ödem” ise, doku içerisinde oluşan mikrotravma nedeniyle gelişebilmektedir. Ancak, bu da hafif seyreden, hastaya herhangi bir ağrı ve ızdırap vermemesi yanında, kendi kendine düzelen bir durumdur.