Modifiye radikal mastektomi, bir kanser ameliyatıdır. Memedeki kanserin koltuk altı lenf bölgesine yayılması halinde tercih edilmesi olası ameliyat türlerinden bir tanesidir. Ayrıca, meme içerisinde çok odaklı olan tümörlerde de bu ameliyat tercih edilebilir. Memedeki kanserin meme koruyucu ameliyata uygun olmaması durumunda memenin tümünün alınması gerekebilir. Bu durumda eğer koltuk altı bölgesinde lenf bezlerinde metastaz da varsa o zaman bu ameliyat yani modifiye radikal mastektomi ameliyatı gündeme gelebilir.
Radikal mastektomi ile farkı memenin arkasındaki adelenin yerinde bırakılmasıdır. Yani, geniş bir kesi ile memenin tüm cildi, cilt altı dokusu ve arkadaki adelenin fasya kısmı, üst, alt, iç ve dış sınırlarına kadar tamamen çıkarılır. Aynı bölgeden koltuk altı lenf bölümüne girilerek buradaki lenf bezleri tüm düzeylerde tamamen çıkartılır. Buna Aksiller lenf diseksiyonu adı verilir. Ameliyat sırasında mutlaka hemostaz yani kanama kontrolüne önem vermek gerekir.
Ayrıca, bu bölgede korunması gereken iki adet sinir bulunmaktadır. Bu sinirlerden bir tanesi Latisimus adelesini diğeri de kürek kemiğinin hareketlerini düzenler. Ameliyat sırasında bu sinirlerde herhangi bir yaralanma olması durumunda omuz ve kol hareketlerinde bazı kısıtlamalar meydana gelebilmektedir. Bu iki sinirin önemi buradan kaynaklanmaktadır. Modifiye radikal mastektomi ameliyatı genellikle hasta tarafından iyi tolere edilebilen ve ameliyat sonrası dönemde ciddi komplikasyonlar çıkartmayan bir ameliyat olarak gözükmektedir.
Modifiye radikal mastektomi ameliyatının riskleri nelerdir
Modifiye radikal mastektomi ameliyatı riskleri çok yüksek olan bir ameliyat değildir. Özellikle hayati riskler anlamında bu ameliyatın diğer ameliyatlara göre riskinin daha az olduğunu söyleyebiliriz. Hasta ile ilgili problemler yani hastanın daha önce taşıdığı kronik hastalıklar ameliyatla ilgili riskleri arttırabilir. Örneğin; hastada kalp problemi, diyabet, pıhtılaşma problemleri veya sistemik başka hastalıklar bulunması halinde genel olarak ameliyat riski artar. Yani ameliyata bağlı olarak bu hastalıkların tetiklenmesi olasılığı yükselebilir.
Ameliyat öncesinde hastalıklarla ilgili gerekli konsültasyonlar tamamlandıktan ve önlemler alındıktan sonra bu riskler minimuma iner. Ameliyatın oluşturduğu cerrahi risklere gelince; bunlar her ameliyatta olduğu gibi, kanama riski, enfeksiyon riski, dikişlerin ayrılma riski ve seroma gibi problemlerdir. Kanama riskini en azı indirmek için, ameliyat sırasında kanama kontrolünün özenli bir şekilde yapılması gerekir. Enfeksiyon riskini azaltmak için, ameliyat sırasında koruyucu antibiyotik uygulanması ve ameliyat tekniğinin doğru olması yeterlidir.